Gönderi

Çocuk Ceza ve Islah evi.
Buraya düşmüş zavallı çocuğun yaşamak zorunda kaldığı insanlar ne canavarmış ki onun varlığına bu denli acımasızca, hayvanca davranmışlar! İnsanlığın, yurttaşlığın en ufak izini göremediğimiz bu karanlık ve korkutucu çocukların ne hale geldiklerine tanıklık etmektedir bu olay. Sonunda bu küçük yaban ruhun, insanlardan gördüğü canavarlıkla ve bir köşeye atılmakla neye dönüştüğü anlaşılıyor. Evet, bu küçük çocuklar hiçbir zaman unutamayacakları, karabasan gibi yaşamları boyu uykularına girecek bu iç karartıcı tabloları görmüşler ve bu güçlü etkilere alışmışlardır. Öyleyse bu çocukların eğitmenlerine ve doktorlarına büyük işler düşüyor, bu korkunç etkilenmelerin kökünü kurutmaları, yerine yenilerini koymaları, canla başla mücadele etmeleri gerekmektedir. Bu büyük bir görevdir. Kurum müdürü "Nasıl vahşi halde buraya geldiklerine inanamazsınız" dedi. "Kiminin kendisinden ve kendi sosyal konumundan haberi bile yok. Sadece serseri serseri dolaşmış, şu dünyada bildiği ve anladığı tek şey özgürlük, özgürce serserilik yapmak, açlıktan, soğuktan ölecekmiş, umurunda değil, yeter ki serserilik yapsın! Burada küçük bir çocuk var, on yaşlarında, daha büyük değil, hâlâ hırsızlık yapmadan duramıyor. Hiçbir yararı, amacı yokken, güdüsel olarak yapıyor bunu." "Bu tür çocukları eğitmeyi nasıl umuyorsunuz?" "Tam anlamıyla farklı bir yaşam biçimi olan çalışmayla; onlara dürüst ve adaletli davranmakla ve nihayet, üç yılda kendiliğinden, eski tutkularını ve alışkanlıklarını unutmaları umuduyla..."
Sayfa 200 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.