Gönderi

Tragedya
İşte böyle rahattır tragedya. Rahattır, emindir... Oysa ki bir dram olsaydı, hainler, amansız kötü kişiler, ezilen mazlumlar, öç almalar, fedakarlıklar ve ümit parıltıları arasında, ölmek ne kadar güç olacaktı. Tıpkı bir kaza gibi. Belki de iyi kalpli genç jandarmalarla birlikte, tam zamanında yetişecek, böylelikle kahraman da kurtulacaktı. Tragedyada ise böyle bir imkan yok. Biz bizeyiz. Yani kısacası hepimiz masumuz. Biri ölüyormuş, öbürü öldürüyormuş, ne çıkar bundan? Bu sadece bir rol taksimi meselesi. Tragedyada ümit yok. Onun için herkes rahat. İnsan tragedyada kapana kısılmış bir fare gibi kıskıvrak bağlıdır. Sırtında bütün kâinatın yükü, bağırıp çağırmaktan başka elinden hiçbir şey gelmez. Ne ağlamak, ne de sızlanmak sadece bağırmak. Söylenecek olanı, o ana kadar hiç söylenmemiş olanı, belki de daha hiç düşünülmemiş olanı bağırmak. Dramda insan çırpınır durur. Çünkü her an kurtulma ümidi vardır. Bu sefil, haris bir duygudur. Tragedya asildir, krallara göredir.
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.