şehrin gürültüsünde boğulur seslerimiz
cumbalı odalardan kadim sırlar yayılır
iğde kokularında tene bürünür mazi
boğulmak üzeredir yorgun nefeslerimiz
kan toplayan gözlerden ölgün bakışlar düşer
sanki kalbimiz ıslak ve asılı balkonda
ağrıyan yanlarından mandal işkencesiyle
üstümüze geliyor çok katlı yalnızlıklar
toprağa yalın ayak düşme