Biz, Marksistler olarak şunu demeliyiz: Bu bir kuruluşlar sorunu değildir, sözü edilen kuruluşun hangi sınıfın siyasetini yürütmekte olduğu sorunudur. Biz kayıtsız-koşulsuz , içinde çoğunluğa sahip olduğumuz Sovyetlerden yanayız, ve böyle Sovyetler yaratmak için elimizden geleni yapacağız. Ama iktidarı karşı-devrimle ittifak içine girmiş olan Sovyetlere devretmek - bunu yapamayız. Söylediklerim şöyle özetlenebilir : Hareketin barışçıl gelişme yolu sona ermiştir, çünkü hareket, sosyalist devrim yoluna girmiştir. Köylülüğün en yoksul tabakaları dışında, küçük burjuvazi, şimdi karşı-devrimi destekliyor. Bu yüzden şimdiki aşamada “Tüm İktidar Sovyetlere!” sloganının modası geçmiştir.