Tolstoy‘da her şey kral gibi başlamış, peygamber gibi bitmiştir. (Tevrat’ın kral peygamberleri gibi değil, kral olmayan peygamberleri gibi…)
Krallığı toprak sahibi oluşundan geliyor sanırım. Peygamberliği de sınır tanımaz bencilliğinden...
Tolstoy, romancılığını, krallığı ile peygamberliği arasında öldürmüş bahtsız bir sanatçıdır .
Büyük sanatçılarda biraz krallık biraz peygamberlik yok değildir ama, onlar bunları sanat platformundan dışarıya taşırmadan, sanata yararlı kılmayı becererek kullanmışlardır.
Bütün insanları sevmeye giden sahici yolun, çevremizdeki insanları tek tek sevmekten geçtiğini bilememek, Tolstoy için sahiden büyük bahtsızlık, sahiden büyük bilgisizliktir.