Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

288 syf.
6/10 puan verdi
·
9 günde okudu
GARİOT BABA
Honore de Balzac
Honore de Balzac
'den okuduğum 3. eser oluyor kendisi. Daha önce
Vadideki Zambak
Vadideki Zambak
ve
Eugenie Grandet
Eugenie Grandet
kitaplarını okumuş , yazarımızın diliyle barışmakta zorlanan ve diline bir türlü alışamayan biri olarak bu eserinden umutluydum çünkü çok güzel yorumlar gördüm ancak beklentimi karşıladığını söyleyemeyeceğim. Konusundan kısaca bahsedersem; Hayatını kızlarına adamış olan eski bir tel şehriye ve ekmek fabrikatörü Mösyö Goriot'un Madam Vauquer Pansiyonu'na yerleşmesinden sonra meydana gelen olaylar anlatılmaktadır. Servetinin çoğunu kızlarının iyi birer evlilik yapmaları için harcayan Goriot Baba, damatları tarafından istenmemiş ve cimri bir dul olan Madam Vauquer'in pansiyonuna yerleşmiştir. Goriot Baba, belli bir süre sonra para harcamalarını azaltmasından ve en ucuz kata çıkmasından dolayı pansiyonun sahibesi ve müşterileri tarafından aşağılanmaya başlamıştır. Romanda merkez karakter olan Eugene de Rastignac ise, soylu ancak fakir düşmüş bir aileden gelen bir hukuk öğrencisidir. Mösyö Goriot'la aynı pansiyonda kalan Rastignac, aynı zamanda kuzeni olan Madam de Beausent'in adını bir anahtar gibi kullanarak Paris'in en gözde salonlarına girecek, Mösyö Goriot'un kızları Madam de Restaud ve Madam Delphine de Nucingen'le tanışacaktır. Eser boyunca Gariot babanın kızlarıyla olan ilişkisini, babalığını, Eugene'nin sosyeteye girme çabası ve sosyetenin dehşet verici sahte yüzünü görmesini okuyoruz. Konu aslında mükemmel ötesi. Esere baktığımda o kadar ders verici, derin anlamlar içeren ve mesajlar veren bir konuya sahip ki arka kapağını okumak bile beni etkilemişti. Yazarımız aslında birden fazla konuyu, toplumla ilgili eleştirisini aynı esere toplamak istemiş. Bence tam a bu noktada sorun başlıyor. Eser o kadar farklı dallara ayrıldı ki kafamda bir bütün olarak bakamadım. Bir tarafta başka bir konu işlenirken diğer tarafta bağımsız ama az çok da bağlantılı başka konular işleniyor gibi geldi hep. Karakterler bir Balzac klasiği olarak inanılmaz karışık aktarılmıştı. O kadar kafam karıştı ki anlatamam.. sonunda bile kimin ne olduğunu anlayamadığım karakterler vardı. Ne var da şöyle karakterleri karışık betimlemese yazarlar.. Kitabın içine asla bu yüzden giremedim. Karakterleri anlayamadım ve Gariot baba , Eugene dışında kim kimdir çözemedim. Çok güzel ve seveceğim bir konunun elimden kayıp gitmesi gibi bir şey oldu. Bazı yerlerde heyecan çok yüksekti ama karakterleri bilmediğimden hep eksik hissettim. Çok fazla karakter var. Bu fazla karakteri de yazarımız kitabın başında yaklaşık 50 sayfada anlatıyor ancak yine de karmaşık anlatımı ve o 50 sayfada boğuluyormuş gibi hissetme yüzünden çözemiyorsunuz. Yine o kadar sıkıcı bir betimleme sayfası değildi (Hugo kadar abartmamış Balzac) ama yine de bence gereksizdi çünkü yine karakterler anlaşılmadı. Eugene'nin sosyeteye karışma çabasını , aşk hayatını (Gariot babanın kızı Delphine ile) çok anlayamadım ve bana fazla duygusu geçmedi. Aynı şekilde pansiyonda kalan ve kürek mahkumu kaçağı olduğu ortaya çıkan bir pansiyonerin olayını da asla anlayamadım eser boyu. En heyecanlı yerler bu olayın çıkışıydı , karakteri çözememe rağmen heycanlandım ama kim bilir çözsem nasıl okurdum.. Gariot baba.. eser boyu en çok etkilendiğim karakterdi. Sonda burnum sızladı. O kadar duygusal bir karakterdi ki ve o kadar okuyucunun içine işliyodu ki çok duygulandım okuduğum süre boyunca. Kızlarına olan sevgisi, sonsuz fedakarlığı, baba şefkati, o saflığı, uğradığı ihanet, sonu... her şeyiyle çok çok güzel aktarılmıştı. Sondaki her cümlesini alıntılamak istedim. Dedeme benzettim hareketlerini (rahmetli dedem mehmet ali erkan). Bütün eser boyu babalık kavramını bize öyle güzel yansıtmıştı ki... çok etkileyiciydi. Eugene ile sondaki dostluğu ve dayanışması da etkiledi beni. Başta düşman olsalar da sondaki kenetlenişleri duygusaldı. Gariot babanın kızlarından herkes gibi nefret ettim. Çok çok acımasız ve duygusuzlardı. Çok sinirlendim. Bir kız çocuğu babasına nasıl bu kadar sevgisiz olabilir bu kadar fedakarlığa karşı şaşırıp kaldım. Sosyete ve sahte yaşamlar güzel aktarılmıştı (bazı noktalarda anlamadığım ve karmaşık gelen ilişkiler olsa da balzac klasiği olarak) Genel olarak yazarın dilini asla anlayamıyorum ve alışamıyorum ama sanırım en güzel konulu eseri buydu. Diğerlerine göre çok daha anlamlı, mesajlar içeren, heyecanlı olanıydı. Bir şans verilmeli bence. İçimden keşke bu eseri Zola falan yazsaydı dedim. O zaman sevdiğim dille mükemmel konunun birleşimi çok iyi olurdu ama tabii ki her yazarın kendi özelliği var.
Goriot Baba
Goriot BabaHonore de Balzac · İş Bankası Kültür Yayınları · 202114,7bin okunma
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.