Gınâ konusunda Mâlikî bilgin İbnü’l-Arabî’nin değerlendirmesi de şöyledir: Gınâ, âlimlerin çoğuna göre gönülleri coşturan bir eğlence olup, gerek Kur’an’da ve gerekse Sünnet’te bunun haramlığına dair bir delil yoktur. Hatta sahih bir hadiste, gınanın mübah olduğuna delil vardır. Bu rivayete göre Hz. Ebu Bekir, bir defasında Hz. Âişe’nin evine girip orada iki cariyenin şarkı söylemekte olduğunu görünce “Allah’ın Resûlü’nün evinde şeytanın mizmarı ha!” diye çıkışmıştı. Hz. Peygamber ise, “Onlara ilişme ey Ebu Bekir! Bugün bayram günüdür”[597] demiştir. Eğer müzik haram olsaydı Resûlullah’ın evinde icra edilmezdi. Hz. Ebu Bekir, görünen duruma nazaran buna karşı çıkmış, Hz.
Peygamber ise gönüllerin dinlendirilmesi hususunda yumuşaklık ve ruhsat gözeterek onlara ilişmemiştir.
Çünkü her gönül sürekli olarak ciddiyeti taşıyamaz. Resûl-i Ekrem’in, müziğin serbestliğini “bayram günü” ile illetlendirmesi ise bunun sürekli olarak yapılmasının mekruh olduğunu fakat bayram, düğün gibi sebeplerle buna ruhsat verileceğini göstermektedir. Bu itibarla, müziğin haramlığı konusunda rivayet edilen bütün hadisler sened ve yorum bakımından bâtıl olduğu gibi, bu konuda getirilen âyet yorumları da bâtıldır.