Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

496 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Tarih ve coğrafya kader değildir, kader tercih edilen siyasettir.
Toplum bilimi, tarih,coğrafya, siyaset ve politika ile ilgili olmayıp sadece merak edip okumak isteyen okurlar için; sıkıcı ve ağır ilerleyen bir kitap denilebilir. Konu ile ilgili değiseniz kitabı yarıda bırakmanız olası. Fakat kitap okundukça ilgiyi üzerine çekebilen bir içeriğe de sahip. Kitabın bana göre artı olan yanı
Jared Diamond
Jared Diamond
'ın
Tüfek, Mikrop ve Çelik
Tüfek, Mikrop ve Çelik
kitabının ardından okumuş olmamdır. Bu iki kitap benzer konuları farklı bakış açıları ile anlatmaya çalışmış. Ki
Ulusların Düşüşü
Ulusların Düşüşü
kitabının bazı bölümlerinde
Tüfek, Mikrop ve Çelik
Tüfek, Mikrop ve Çelik
kitabına değinildiğini göreceksiniz. Bana göre bu iki kitap birbirlerini tamamlayıcı eserler olmuş. Kitabın konusuna değinmek gerekirse;
Ulusların Düşüşü
Ulusların Düşüşü
dünya üzerindeki eşitsizliğin ortadan kaldırılma çabasının çoğulculuk ile mi yoksa kendiliğinden yok olabileceği inancına mı bağlı olduğunu teorik bir şekilde ele alıyor. Ülkeler nasıl çöker?
Daron Acemoğlu
Daron Acemoğlu
ve
James A. Robinson
James A. Robinson
un konuyu en ince ayrıntıları ile ele almış olmaları kitabın en önem verilmesi gereken noktası aslında. Sömürücü politikaları tercih eden yönetimler hızlı bir şekilde zenginleşse de ülkeyi iç karışıklığa sürükler ve hem kendilerinin hem de ülkelerinin yok oluşunu hazırlamış olurlar. Burada aklıma gelen soru şuydu: Halk kaybederek mi kazanıyor yoksa kazandığını sanırken aslında kayıp mı ediyor? Ülkelerin çöküşünü sağlayan en önemli neden olarak kapsayıcı politikalardan ziyade sömürücü kurumların varlığı gösterilmiş. Siyasi çıkarları veya statüleri uğruna halklarının refahını ve ülkelerinin gelişimini engelleyen" insansılar " nedeniyle dünya üzerindeki eşitsizliklerin devam edeceği üstü kapalı bir şekilde işlenmiş. Kişisel fikirlerimi aldığım notlardan derleyerek paylaşmak istiyorum: Sömürücü yönetimlerde ekonomi öncelikle vergilendirme ile ayakta tutulma eğilimindedir. Vergiler ve buna bağlı olarak baskı arttıkça ulusun çöküşü de aynı oranda belirginleşir. Sömürücü değil kapsayıcı politikalara ihtiyaç olduğu gün gibi açık. Bunu başarabilen az sayıda ülke özellikle sanayi devrimine ayak uydurabilen, çoğulcu politikalara yavaş ama emin adımlar atarak ulaşabilen toplumlar olarak zengin ve refah içinde yaşayan ülkeler olmuşlar. Birbirini bu konuda tetikleyen uluslar olduğu gibi kendi kendine başarabilen uluslarda var. Japonya, Güney Kore ve Avustralya gibi. Yasama, yürütme, yargı ve bunların yanında medya birbirinden bağımsız ancak birbirlerini kontrol edici bir şekilde uygulanması gerekli yapılar olmalı. Bütün bu yapılar tek bir elden yönetilmeye başlandığı takdirde kapsayıcı bir çoğunluktan söz edilmesi mümkün değil. Ve bu durum üstü kapalı bir sömürgeciliğe ve diktatörlüğe kapı aralayacaktır. Kuvvetler ayrılığı, sistemin temel taşı olmalı ve süreç boyunca gelişerek daha kapsayıcı ve çoğulcu olmak amacı gütmelidir. Eğer bu sisteme sırt çevirilecek olunursa kısa vadede belirli bir kesimin hızlı ve aşırı zenginleşmesi ve eşitsizlik kaçınılmaz olur. Bu da halkın resmi olmasa da köleleşmesine olanak sağlar. Mutlak olarak çoğulculuk tesis edilmediği takdirde sonuçlar tüm kesimler için yıkıcı olacaktır. Kapsayıcı kurumların özellikle siyasi kanadının özgür, engellenmeyen, sansür kelimesinin bağlayıcılığından uzak bir medya yapısı oluşturması, her türlü eşitsizlik ve çıkarcılık emaresine anında tepki vererek tabiri caizse yılanın başının küçükken ezilmesini sağlayarak toplumun daha dikkatli ve uyanık olmasını örgütlemesi olasıdır. Bu sayede çoğulculuk daha güvenli ve eşit bir toplum yaratılmasına imkan verir. Yasama, yürütme, yargı, medya ve ekonomi dinamikleri kapsayıcı sistemlerde birbirlerini hem iter hem de çeker. Bu sayede verimli bir döngüye girilerek ilerleme sağlanır. Denge politikası izlenerek toplum refahını yükseltmek ve eşitsizliklerin yok olmasa bile en aza indirgenmesi hedeflenmelidir. 1. Baskısı Aralık 2013 de yayınlanan
Ulusların Düşüşü
Ulusların Düşüşü
kitabında Osmanlı İmparatorluğu'ndan yüzeysel olarak bahsedilsede imparatorluğun yıkılmasından sonraki cumhuriyet döneminden ve özellikle günümüz Türkiye'sinden bahsedilmemesi ilginçti. Son olarak; dünya uluslarının tümünün geleceğini belirleyen yegane unsur insandır. Asıl olan insanın güce olan bağımlılığı, hırsları ve aç gözlülüğüdür. Kitaba bu bağlamda bakılacak olunursa, ulusların yükselmesi ve düşüşü dünya üzerindeki eşitsizliklerin ya da dengenin nasılda pamuk ipliğine bağlı olduğu görülebilir. Yönetimlerin veya buna talip olan ideolojilerin, ulusları kapsayıcı ya da sömürücü bir sisteme nasıl evirebilecekleri söylemlerden çok insanın vahşi tabiatına bağlıdır. Yani söz konusu insan ise her an her şey ters yüz olabilir. Verimli ya da kısır bir döngü içerisinde olmak insanların başta bahsetmiş olduğum doğal özelliklerinden - ki bu özellikler çok cezbedicidir- kaynaklanır. En nihayetinde kapsayıcı kurumları oluşturmak toplum için ne kadar faydalı ise sürdürmek bir o kadar zor ve yorucu olabilir. Nitekim denge için çok daha fazla çaba gerekir. Sömürücü sistemler için ise gücü bir kere ele geçirmek yeterlidir. Güç çoğunluktan bireye yani elitlere geçer ise ulusların düşüşü belki gecikir ama engellenemez... Uzun bir inceleme yazısı oldu lakin yazmadan geçemeyeceğim konulardı bunlar. Son olarak kitabı tavsiye eden ve farklı bir bakış açısı edinmemi sağlayan
Zeynep
Zeynep
hanımefendiye teşekkürü bir borç bilirim. Kitabı okurken müthiş keyif aldım. İlgilenenler için özellikle
Tüfek, Mikrop ve Çelik
Tüfek, Mikrop ve Çelik
den sonra okurlarsa daha bilgilendirici olacağı kanaatindeyim.
Ulusların Düşüşü
Ulusların DüşüşüJames A. Robinson · Doğan Kitap Yayınları · 20132,695 okunma
·
168 görüntüleme
Zeynep okurunun profil resmi
Rica ederim efendim ne demek kitap ve bilgi söz konusu ise seve seve. Harikulâde yorumlama sizi kutluyorum 👏🧿 "Tarih ve coğrafya kader değildir, kader tercih edilen siyasettir." 👍👏
Ali Bozkurt okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. 🙏Sizden de bu kitap hakkında bir inceleme yapmanızı bekliyorum açıkçası.
3 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.