Her şey kendini yineler gibiydi. Bütün tanımlar eksik, adlar ve sıfatlar uydurmaydı. Sorular sordum, hiçbir yanıt karşılık olamadı onlara. Bağırıp çağırmaya başladım, yumruklarımı sıkarak birilerinin üstüme gelmesini bekledimse de kimse aldırmadı. Şimdi de bunlardan değişik bir şey olmuyor. Her şey o kadar çok konuşuluyor ki, yazıya geçirilecek bir şey kalmıyor geride. İçinde yaşadığımız şu çağ unutmayı çok iyi biliyor -belki de tek niteliği bu. Unutuyoruz ve unuttuğumuz şeylerin yerine hemen bir yenisini koyuyoruz. Yağmurlara ve rüzgarlara açık olmak tek özelliğimiz bizim.