Kafka yaşamını tam bir çocuksuluk içinde geçirir ve diğer gerçek yazarlar gibi önceliği, daima şimdiki zamanın karşıt arzularına tanır. Büro çalışmasının eziyetine hem katlanır hem de şikayet eder; onu çalışmaya zorlayanlardan olmasa bile kötü kaderinden memnun değildir. Toplumun onu hem kullandığını hem de dışladığını düşünür; benliğini kasıp kavuran tutkuyu önemsemez, bunu bir çocukluk sayar.