Gönderi

Ocak 1494 - Dominik’in Güneyi
“Bu ilk mi ki böylesine şaşırdın! Aylardır bu döngü devam etmiyor mu? Hem Valensiya’da, Toledo’da, Cadiz’de ve başka şehirlerde hâlâ insan yakmıyorlar mı sanıyorsun? Tanrının oğlu doğarken de yakıyorlardı, Roma düşerken de Şarlman taç giyerken de Dante, İlahi Komedya’yı yazarken de… Tıpkı siz Müslümanların Endülüs’ü, Kudüs’ü, Palermo’yu, Attalia’yı, Konstantinopolis’i ve daha nice diyarı alırken yaptığınız üzere… “Biz, can düşmanımız bile olsa, insan yakmayız. Hele ki masumları… Anamızın karnından merhamet timsali azizler olarak çıktığımız için değil, dinimiz böyle emrettiğinden…” “Çocuklaşma Kalino. Boş laflar bunlar. Araplar Granada’ya, Sicilya’ya ve ta Çin’e kadar şiir merasimleri için gitmediler. İlk taşı en masum olanınız atsın. Siz de biz de çok kan döktük.” “Mukayese adil değil. Kaldı ki ben Arap değil, Türküm!”
Sayfa 288Kitabı okudu
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.