"On beş yaşındaydım. Bir daha okudum. Sonra bir daha. Küvette, okulda, banklarda. Düzden, tersten, ortadan, her yerden. Hep aynı yanıt: 'Gecenin Sonuna Yolculuk’u okuyorum.' Bir süre sonra kimse, o aralar ne okuduğumu sormadı. Ta ki yeniden taşınana kadar. Sonra yine aynı yanıt: 'Céline okuyorum.'
Yanlış anlaşılmasın, Céline’le hiçbir zaman gerektiği kadar ilgilenmedim. Diğer eserleri umurumda bile değildi. Ben sadece gecenin sonuna gidiyordum. Beş yüz sayfa civarındaki romanı okumam dört yıl sürdü. Bense hiçbir yere varamadım."
Hakan Günday'ın (Kinyas ve Kayra'da da bahsettiği) bu kitapla olan ilişkisini anlattığı yazı için:
sabitfikir.com/elestiri/heil-c...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.