144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Gulyabani - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Evet yoğun bir dönemde okuyabileceğim kitaplara yönelmişken 
Hüseyin Rahmi Gürpınar okumak çok iyi geldi. Bol bol gülümsemeli eğlenceli bir kitap okudum. 
Cadı kitabından sonra 
Gulyabani yi okumam lazımdı zaten, bu yoğun dönemde Gürpınar'ın diğer kitaplarıyla okuma durgunluğuna girmeden okumaya devam edebilirim. Cadı kitabı incelemem için buyurunuz ----> #237206124
Bir haminne (hanımnine) nin mektubuyla cinli, perili, gulyabanili bir hikaye yazan Gürpınar; yine döneminin batıl inançlarının mizahi bir şekilde topluma öğretici bir üslup takındığını görüyoruz. Okuyucuyu bilinçlendirmeye, boş inançlardan ve çağdışılıktan uzaklaştırırken haminneye olan cevabında da böyle varlıkları hiç görmediği için ne kadar güç bir vazife yüklediklerini de belirtir.
Kitap içeriğini incelememde anlatmayan biri olarak beğendiğim yönlerine geçeyim. Maniler, diyaloglar, halk ağzının kullanımı, 1913 İstanbul insan yaşayışına tanımlamaları çok hoştu. Cadı kitabını özellikle orijinal metinden okumuştum incelemesinde belirttiğim gibi TDK sitesinde pdf olarak paylaşmış ki diğer Hüseyin Rahmi Gürpınar eserleri de mevcuttu. Ne kadar her sayfanın altında o sayfadaki osmanlıca kelimelerin çevirisi mevcutsa da okumamı yavaşlattığı için bu sefer günümüz Türkçesini tercih ettim. Diğer kitapta dilin o hali diyaloglara daha bir eğlence ve sevecenlik kattığı doğru. Başka bir zaman orijinal halinde de okumayı düşünüyorum açıkçası.
İncelememde bahsetmek istediğim bir diğer konu kendimce yaptığım bir okur analizi. Bu platformdaki puanlama ve incelemelere göz gezdirdiğimde benim yaşıtım ve üzerindekiler kitabı çok beğenerek 10/10 puan verirken, daha genç arkadaşlar düşük puan verip beklentilerini karşılamadığını belirtmişler. 
Yüzyıllık Yalnızlık sunumumda da bahsettiğim gibi insan kendinden bir parça bulduğu eserleri daha kolay sever ve kabul eder. Bir Fransız, Rus eserleri gibi Türkiye de Latin Amerika eserlerinin rağbet görmediği çok aşikar. Yüzyıllık Yalnızlıkta da 90lar sonu 2000ler başı gündüz kuşağı pembe dizilere hakim olanlar daha kolay anlaşılır bulmuştu. Çocukluğumda çevremdeki kişilerin cinli, perili hikayeleri hala kulağımda. Hele söylenen maniler ki ilkokulda tuttuğumuz mani defterlerimiz :) Hele elektrik kesintisi olmaya görsün mumlar yakılır bir korku hikayesi hemen başlardı :)
O yüzden genç arkadaşlardan kitabı eğlenceli, kısa hemen okunacak bir kitap olarak değil, 1913ler olmasa da internetin olmadığı, televizyonun her kesime kolay ulaşmadığı bir dönemde bu tarz hikayelerle eğlendiğini ki bazılarının bu hikayelere de inandığını göz önünde bulundurarak okumasını tavsiye ederim.
Son bir öneri, kitabı okuduktan sonra daha iyi olabilir ama öncesinde de Youtube dan Tarih Obası 
Ceren Sungur seslendirmesiyle dinlemeniz gerek. Karakterleri kitabın mizahına uygun eğlenceli bir şekilde seslendirirken bir tarihçi olarak hem yazar hem kitabın yazıldığı dönem hakkındaki bilgi ve çıkarımlarıyla keyifli bir dinlence sunuyor bize. :) youtube.com/watch?v=fkSzdQv...
İyi okumalar dilerim...
·
960 görüntüleme
Gürpınar tam huysuz ama tatlı izlenimi bırakan bir adam benim için, çok seviyorum. :) İncelemeniz çok hoştu. Reading slump ifadesine karşılık ''okuma durgunluğu'' ifadesini duydum geçenlerde, belki sizin de hoşunuza gider. Selamlar sevgiler. :)
Çok beğendim açıkçası🙌🏻 bazı sözcükler için tam tanımlama bilmiyorum 🫤 özellikle “spoiler” için de önereceğiniz veya dilimizde düzgün kullanımı varsa çok memnun olurum 😊
1 sonraki yanıtı göster
Kalemine sağlık çok doyurucu bir yazı olmuş👏
10 puan vermen de ayrı bir güzel olmuş👍😁
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.