Politikacılar, kişinin şahsi iradesini, dikkafalılığını ya da keyfiliğini ortadan kaldırmaya niyetlendiklerinde, özel mülkiyetin, öz irademiz için çok güvenli bir sığınak oluşturduğunun ayırdına varmadılar.
Sosyalistler de, özel mülkiyeti kaldırdıklarında, bunun Kendi olma içinde varlığını sürdürerek kendini güvenceye aldığını fark etmediler. Zira sadece para ya da mal mı mülkiyet sayılır? Her fikir ve görüş de "benim" mülküm, bana özgü bir mülk değil midir?