Günümüzde metalara dönüşmüş olan imaj ve fantezilerin tarihsel boyutu göz önünde bulundurularak kültürel açıdan değerlendirilmesi, toplumsal gerçekliğin anlaşılması açısından hayati önem taşımaktadır. Bu imgeler ve fantazyalar yoluyla kişinin bugünü ve geçmişi öğrenme biçimi değişime uğrarken, yaşam deneyimi de değişime uğramış; modern birey bu parçalı gerçeklik karşısında etkisiz hale gelerek, sadece haberdar olmakla yetinmeye başlamıştır. Bu yabancılaşmış ve umutsuz bireyin dikkatini çekip oyalama görevini üstlenen kitle iletişim araçları, ilksel zamanlardan beri insanlığın hizmetindeki fantezi/düşler de form değiştirerek, yaratıcılığı ve özgürlüğü ifade eden nosyonunu yitirerek bilinç endüstrisinin hizmetine sunulur olmuştur.