Bazen İstanbul'daki teyzem geldiğinde, kınanır, onun çocuklarıyla kıyaslanırdım. Üstümü kirlettiğim için azarlanırdım. Utanır, sıkılırdım.
(...)
Biraz önceki, sözüm ona, benim iyiliğim için yapılan kınanmışlıkları unutmak isterdim. Unutamazdım, yüreğime hapsederdim.