Ve aniden büyük Delilik geldi, onu durdurmanın yolu yoktu. Öylesine bir gürültüyle dışarı çıktı ki, ben bile şaşır dım; bütün bunların nereden çıktığını merak ettim. Bana ço cukluğumda söylenen şeylere şimdi bir yetişkin ağızıyla cevap vermeliydim - öyle müthiş ve açık saçık şeylerdi ki.
Unuttuğum şeyler, şimdi yeniden başımdan aşağıya acı anılar seli halinde boşalıyordu. Hatırladığım basit olaylar bile öylesine çarpıtılmış ve değişik bir şekilde geri geliyor lardı ki, sanki o çocuk, şeytan tarafından değiştirilmişti.
Bütün o önemsiz ve unutulmuş çocukluk anılarına cevaplar uydururken, çoğu şiddetini kaybediyordu. Ne kadar aptalca, anlamsızca şeyler yapmıştım - ama artık önemi yok.
Sonunda herşeyi olduğu gibi görme cesaretini bulduğum (ifade etmedikleri anlamlarla onları süslemeden) için kendi mi o kadar iyi hissediyordum ki, bağırmaya ve şarkı söyle meye başladım.