Üç yüz küsur mebusun hemen hemen hiçbiri, hiçbir bakımdan birbirine benzemezdi. Aralarında bellerini doğrultamayacak kadar yaşlıları da vardı, bıyıkları yeni terlemiş olanlar da ve gerçek bilginlere karşılık elif be yüzü görmemiş olanlara da rastlanabiliyordu.
Fazla incelemezseniz, vatan sevgisinin ve kurtuluş aşkının bir ortak nokta olduğunu söyleyebilirdiniz. Aslında ise Meclis bunun da üç yüz küsur anlayışını bir araya getirmişti. O kadar ki, vatan sevgisi bir yana, bağımsızlık aşkı bir yana, vatan ve kurtuluş için bile ortak bir tarif bulmak zordu. Bütün bu kelimeleri ve tamlamaları bilmeyenler de bulunuyordu. Ömürlerinde "cumhuriyet" kelimesini, Fransa lhtilali bir yana, Fransa'yı işitmemiş olanlara rastlamak mümkündü. Hemen hemen hepsi de halis kan vatan evladı olan bu yiğitler grubunda sosyalizm veya cumhuriyet üzerine bir tartışma dinlemekten, ateşli görüşmelerden sonra oy kullanmaktan ise cepheye gidip Yunan'a iki kurşun sıkmaya can atanlar az değildi. Nitekim bu işi yaptıkları da oluyordu.