Bahar gelmekte ve görüyoruz ki, bir baharın gelişiyle beraber dünyanın her yerindeki ağaçlar yeşeriyor, çiçek açmaya başlıyor. Tefekkür edelim ki bütün bu ağaçların, bütün yaprakları toplanıp bir terâziye konulsa.. ve bütün yaprakların bütün zerrâtı bir bir sayılsa.. acaba ne kadar korkunç rakamlarla, ne kadar büyük bir külfet ile karşı karşıya kalırız hiç düşündünüz mü? Allah bu kadar yaprağı dahi, bu kadar külfet ile, kat trilyonlarca yaprağı ve zerreyi, bu kadar külfeti sizce boşuna mı yapıyor? Sadece bahar mevsiminde açan çiçekler değil, kâinatın yaratıldığı ilk ândan itibâren Allah'ın şimdiye kadar yarattığı ve bundan sonra da "yaratmaya devam edeceği" kat trilyonlarca atomu ve hücreyi sayabilir misiniz? Ya da bunu mahdut ve âciz bir akılla idrâk edip kavrayabilir misiniz? İşte bütün bu zerrât, seyyârat, kâinat, bahar, kış, haşir ve neşir.. hiçbiri ama hiçbiri boşuna değil. Allah kâinattaki bu kadar atomu, bu kadar hücreyi, bu kadar gezegeni, yıldızı, zerrecikleri... her bir dâneyi, acaba onları isrâf etmek için mi yarattı? Bize göre külfet olan bu kadar mahlûk, acaba âdi bir isrâf için mi yaratıldı? Yokluğa yuvarlanmak ve idam olmak için mi varlık gömleğini giydi? Hayır, elbette ki bu kadar zerrât bir isrâf olmadığına göre, yok olmayacaklar. Demek ki bir âhiret var, bu ölümün ardında tekrar bir diriliş, yenileniş ve tazelenme var...