Gönderi

İnsanın kendisi ile muhakemesinin zorlukları vardır. Bu muhakemeye karar verdiyseniz birbirini tüm sırları, noksanliklari ve niyetleri ile tanıyan iki kişinin çatışmasını dışarıdan izlemeye baslayacaksiniz ve mümkün mertebe buna müdahale etmeyeceksiniz. Bu çatışmanın ahlaki değerleri veya usulu-adabi yoktur. Herhangi bir değer kriteri olmadığı için de sınırı da olmayacaktır. Ilginctirki bu sınırsızlık kırılganligi degil tam tersi soyut bir mücadeleyi sağlayacaktır. Bu iki kişiden biri soruyu sorarken diğeri cevaba başlayacaktır( sorduğu sorunun cevabını da biliyordur ) bu muazzam bir şeffaflığı akabinde ruhsal bir onarımı getirecektir. Sorusunu bitiren cevaba başlayacak çünkü aynı anda cevabını bitiren sorusuna başlamıştır bile. Bu iki kişinin bir olduğunu düşünmek bu onarımı geciktirektir çünkü bu durumda muhakeme değil anlaşma sağlanacaktır ve bu da onarım değil eksikliklerin mantıksal bir yorumunu doğuracaktır. Bu muhakeme için herhangi bir bilgi ve beceriye ihtiyaç duyulmayacaktir, her insanın bilgi ve beceri seviyesi kendi noksanliklari kadardır, onun için her halükarda bu bilgi ve beceri yeterli olacaktır. Buradaki temel besin kaynağı cesarettir, ve bu cesaret muhakemenin başlamasını sağlayacak ancak her başlangıç sonuca ulaşacak değildir yalnız her deneyim başlangıç noktasından başlamaz, aksine bir önceki deneyimin bitiş noktasından devam eder. Buna rağmen bu muhakemeye bazen bir can yetmez. Dilerim başlangıç noktasını çoktandır geçmişsinizdir.
·
271 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.