Gönderi

Roma'da mizojini, bir noktada Eski Yunan'dakinden cok belirgin çizgilerle ayrılıyor. Eski Yunan mizojinisi, kadınlanın özgür olurlarsa yapabileceklerinden duyulan korkuya dayanıyordu. Fakat bilindiği kadarıyla, Eski Yunan'da kadınlar erkeklere isyanetmişlerse, bu sadece onlarn özel dünyasıyla ilgiliydi ve ancak Yunan anlam dünyası yoluyla kamusal alana taşınyordu. Romalı kadınlar ise en başından itibaren baskı altında tutulmalarına karşı çıktılar ve bu duygularını ortaya attıkları taleplerle haykırmaktan geri durmadılar. Onlar kaderlerine karşı çıkıp isyanlarını geniş kamuoyuna taşımayı bilmişlerdi. Roma'da artık anonimliğin perdesi aralanmıştı. Kadınlar, kamusal yaşamda yerlerini almışlar ve böylece kendi tarihlerini yapmışlardı, savaşlara neden olmuşlar, savaşları sonlandırmışlardı; hükümet politikalarını sokaklara çıkarak protesto etmişler ve bunları değiştirmişlerdi; kocalarını öldürmüşler; eğitilmiş bazıları arenada kadın gladyatör olarak savaşmışlar (korkulan Amazonlar imajını çağrıştırarak); babalarının otoritesini sarsmışlardı; hatta ilişkilerinde kişisel doyumlarını gözetmiş ve gelecek hükümdarların bakıcısı rollerini reddetmişler: ve belki de hepsinden en tehlikelisi, tahrik edici şekilde siyasal iktidara yaklasmışlardı. Romalı kadınlar, literatürün ve tarihin onları hedef alan en ağır silahlarından bazılarını ateşleyen bir geri tepmeyi tahrik etmişlerdir. Bu mücadele dünyanın en büyük ve en güçlü imparatorluklarından birinde zirveye vardığında nüfusu 60 milyona ulaşan, sınırları İskoçya'dan Irak'a uzanan, farklı kültürleri ve imsanlarıkucaklayan Roma İmparatorluğu'nda gerçekleşmişti.
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.