Gönderi

608 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
46 günde okudu
“Gün gelir hissetmediğin acının da hesabı senden sorulur, kalbimden sorumsuzum sanma.” Nazan Bekiroğlu’nun kaleminden muazzam bir öykü daha. Yazarımız bu sefer bizleri alıyor ve taa Roma İmparatorluğuna Diocletianus dönemine götürüyor. Hikâyemiz, bir darphane kölesinin sikkelerden birini kusurlu işlemesiyle başlıyor. Bu kusurlu sikke keseden keseye bütün Roma’yı dolaşıp duruyor. Kimsenin farketmediği bu kusurlu sikkenin hikâyesi yedi uyurlarla ve kitaba ismini veren Kehribar adlı köpekle buluşuyor. Kehribar Geçidi farklı farklı bölümlerden oluşmakta ve her bir bölüm bir karakterin hikâyesini anlatmakta. Bu hikâyelerin arasında Roma’nın ihtişamlı günlerinden sefalet günlerine geçişine şahit oluyorsunuz. Bütün bunların yanında romandaki kahramanlarla birlikte Roma’nın sokaklarını, kiliselerini, tapınaklarını dolaşıyor; farklı inanışlara sahip insanların birbirlerine olan tutumlarına tanık oluyorsunuz. Bitirmem epey zaman alsa da ben çok sevdim kitabı. Zira eserin içerisinde sadece Roma’yla alakalı bilgi bulunmamakta; birçok farklı medeniyeti, inancı, coğrafyayı, dilleri, gelenek-görenekleri harmanlayarak enfes bir şölen sunuyor biz okuyucularına. Tek eleştirebileceğim konu ise yazarın çok fazla detaya girerek konunun uzatmasıydı. Velhasıl konusu itibariyle okunmaya değer bir eser Kehribar Geçidi. Ancak siz de benim gibi hikâyeden kopmak istemiyorsanız zamanlamayı iyi seçmeniz gerekiyor. Okumayı düşünenlere keyifli okumalar diliyorum. Kitapla ve sevgiyle kalın…
Kehribar Geçidi
Kehribar Geçidi
Nazan Bekiroğlu
Nazan Bekiroğlu
Kehribar Geçidi
Kehribar GeçidiNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20211 okunma
·
69 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.