Gönderi

"Zeus aşkına Demokritos, çok doğru ve yerinde konuşuyorsun, böylesine dingin bir ruh halin- de olduğun için mutlu olduğunu düşünüyorum. Ancak ne yazık ki, ben bu dinginlikten payımı alamadım." O, "Niye alamadın Hippokrates?" diye sorunca, şöyle cevap verdim: "Tarlalar, hane halkı, çocuklar, borçlar, hastalıklar, ölümler, uşaklar, evlilikler ve bu türden baş- ka şeyler beni bu dinginlikten alıkoydu." Bunun üzeri- ne bu adam her zaman yaptığı gibi kahkahalarla güldü ve benimle alay etti, ardından sessizliğe gömüldü. 1360] "Şimdi dünyaya, niçin güldüğünün bir açıklamasını yapmak zorunda olduğunu bil." Bana delici bir bakış attı ve şöyle dedi: "Benim gülmemin iki nedeninin ol- duğunu, iyi şeylere de kötü şeylere de güldüğümü düşü- nüyorsun. Aslında sadece bir şeye, aptallıkla dolu, dü- zelme nedir bilmeyen, tüm planlarında bebek gibi olan, bir kazanç elde etmeyecekse bitimsiz zahmete katlan- mayan, ölçüsüz arzularından ötürü dünyayı bir uçtan diğer uca, köşe bucak gezen, gümüş ve altın eriten ve açgözlülüğüne bir son vermeyen, her daim daha fazlasına sahip olmak için delice bir arzu duyan, geride kalmaya katlanamayan ve kendine mutlu demekten utanmayan insana gülüyorum."
Sayfa 7
·
73 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.