İçim katılarak okudum kitabı. Michael K’nın başından geçmiş olanlar, Güney Afrika’nın yoksul siyahlarının, yani gerçek sahiplerinin yoksulluk içindeki yaşamlarını bilenler için çok şaşırtıcı değil. Ben en az iki kere Johannesburg’de siyahların başkaldırısına denk geldim, bana yapılan en önemli nasihat ‘asla yalnız otel dışına çıkmamamdı. Ancak Cape Town, en sakin bölgelerindendi, demek ki oranın da geçmişi karanlıkmış.
Michael K’nın sonlardaki tavrını, yemeği reddetmesini, kimseye hikayesini anlamamasını, kaygısız/aldırmaz görünen tavrının arkasındaki gurur bence hayran olunasıydı.
Coetzee’den okuduğum ilk roman, ama kesinlikle son olmayacak.