Gönderi

İnsanlar arası empati ilişkilerinde cinsiyet farklılıklarının etkili olması bizi şaşırtmamalıdır, çünkü yavrularını emziren, besleyen, temizleyen, sırtında taşıyan, rahat ettiren ve hatta savunan annelerin çok uzun bir annelik silsilesinden geçip geldiği unutulmamalıdır. Cinsiyet farklılıkları daha sosyalleşme başlamadan önce ortaya çıkar: Duygusal geçişliliğin ilk işareti -bir başka bebeğin ağladığını duyan bebeğin ağlamaya başlaması"- kız bebeklerde erkek bebeklere göre çok daha belirgindir. Sonraları daha değişik cinsiyet farklılıklarının ortaya çıktığını göreceğiz. İki yaşındaki kız çocukları, başkalarının karşılaştığı üzücü olaylara aynı yaştaki erkek çocuklarına göre daha fazla ilgi gösterirler. Kadınlar da erişkinlik dönemlerine geldiklerinde erkeklerden çok daha güçlü empatik tepkiler vermeye başlarlar ki bu, kadınlara neden bir "yönelme içgüdüsü" atfedildiğini açıklar. Bu açıklamalardan hiçbiri erkeklerin de empati kurduğu gerçeğini yadsımaz. Aslında cinsiyet farklılıkları, üst üste örtüşen çan eğrilerinin seyrini takip ederler: Erkekler ve kadınlar farklı ortalamalara sahip olsalar da, az sayıda erkek ortalama kadınlardan daha çok empatik ve az sayıda kadın da ortalama erkekten daha az empatik olabilmektedir. Yaşın ilerlemesiyle birlikte erkek ve kadınların empati seviyeleri birbirine daha fazla yaklaşmaktadır. Bütün bunlara rağmen, bazı araştırmacılar erişkinlik dönmelerinde kadın ve erkek arasında ciddi bir empatik seviye farkı olduğu konusunda ısrarcıdırlar.
Sayfa 111 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.