Gönderi

2. İbadet ve Vera Vera sahibi bir âbid bazen fâsık birine karşı hatta kendisi gibi nâfile amelleri yapmayan, şüpheli şeylerden ve ihtiyaç fazlası helallerden kaçınmayan kimselere karşı vera sahibi olmasıyla kibirlenebilir. Bu da cahillikten ileri gelmektedir. Bunun ilacı da şu iki şeyi bilmekle olur. İbadet ve veranın üstünlüğü; şartların ve rükunların kendileriyle beraber toplanmasına, ibadeti bozan ve hoş görülmeyen şeylerin onlardan uzak tutulmasına, ibadet ve takvaya sadık bir niyet, ihlâs ve takvanın bitişmesine, ibadet ve veranın ameli yok edip bozan şeylerden korunmasına bağlıdır. Tüm bunların, özellikle de ihlâs ve takvanın bizim gibi insanlarda bulunması zor ve hatta imkânsızdır. Bundan dolayıdır ki, Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de nefis tezkiyesinin ancak takva ile olacağına, "takvanın hakikati"ni ise yalnızca kendisinin bileceğine işaret ederek şöyle buyuruyor: فَلَا تُرَثُوا أَنْفُسَكُمْ هُوَ أَعْلَمُ بِمَنِ اتَّقَى "Bunun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, kötülükten sakınanı daha iyi bilir." [Necm 53/32]
Sayfa 183
·
231 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.