Tam bir müzik manyağıydı. Yaşadığı her ânı mutlaka teypten veya kulaklıktan gelen bir fon müziğiyle desteklerdi. Fon müziği demek haksızlık olur aslında; baskın bir müziğin fonundaki silik görüntülerden ibaretti yaşamı. Bir konuşmamızda anlattığına göre otuzbir çekerken bile müzik dinliyordu. Müzikten başka işi, hobisi, merakı yoktu.