Anne Beddingfeld; dik kafalı,maceracı bir insandı. Babası öldükten sonra aile dostunun yanına Londra'ya gitti. Orada iş görüşmesinden dönerken yolunu uzatıp tren istasyonuna gitti. En uzak köşede bir adam tam arkasına bakarken korkudan bir adım geriye atıp tren raylarına yuvarlandı. Adamın ölümüne şahit olduktan sonra oradan hızla uzaklaşırken ölen adamın ölümünü teyit eden doktor bir kağıdı önüne düşürmüştü. Anne, bu ölümün bir kaza olmadığını düşünerek katili ortaya çıkarmak için tek bir ipucunun peşinden gitmeye karar verdi. Aklına getirmediği şey ise bu suç örgütünün başındaki Albayın da onun peşinde olmasıydı. Yine hiç sıkmadan sürekli olaylarin olduğu bir Agatha Christie kitabiydi. Macera dolu satirlar okurken Anne Beddingfeld'in acemilikleriyle olay daha çok saçıldı. Okurken anlamsız gelen şeyler son sayfalarda anlamlaniyor. Sanırım Christie romanlarının çoğu böyle. Anne Beddingfeld'in macera için yollara düşmesiyle bizde macera peşinde koşmaya başlıyoruz keyifli okumalar dilerim.

Kahverengi Elbiseli AdamAgatha Christie · Altın Kitaplar · 2009843 okunma

·

36 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elif Çelik