Gönderi

Sûfilerin, şeraite aykırı hareketlerinden sakınmaları gerektir. Zira sûfilerden zelle (sürçme) sâdır olmaz. Onlar küçük büyük her türlü günahı işlemekten, ejderhadan korkar gibi korkarlar; mekruh olan şeyleri işlemekten haramdan sakınır gibi sakınırlar... Mekruh olan şeyleri işleyen sûfiye kâmillerden feyz gelmez. Mekruha meyletmek, heva ve arzulara kulluk etmektir. Bu da, Hakk’ın gayrısına kulluk demektir. Mekruha mübtelâ olanlar, sûfilik lafını ağzına almamalıdır. Sûfi olanlar bu yolda cândan geçmişleridir. Bir mekruhtan geçemeyenin, sûfiyim demeye hakkı yoktur... Ancak, tarikat âdâbına uygun olarak yaşayan sûfiler ise, tarikatı öylesine koruyup sakınırlar ki tarikatta olmayan şeyleri işlemektense can vermeye razı olurlar. Hak sırrına sahip olan gerçek sûfiler bunlardır.
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.