2- Ruhani sevgi: Bunun gayesi, mahbuba, yani sevilene benzemektir. Sevilenin rızasını, gönlünü kazanmak için gayret sarfetmektir. Sevdiğini, sevdiği için, onun şahsı için sevmesidir. Çünkü tabii sevgide seven sevileni ancak kendi nefsi için sever. Leyla'nın Mecnun'u sevmesi ruhani aşk makamındaydı. Çünkü konuştuğu herşeyde "Leyla! Leyla!..." diye haykırıyordu. Zira kendisinin Leyla için kaybolmuş olduğunu sanıyordu.
1-Tabii sevgi: Bu avamın sevgisidir. Gayesi hayvani ruh konusunda ittihad, bir araya gelmedir. Eserleri, tezahürleri şehvet ve aksiyon bakımından sonunda nikahtır. Zira sevgi şehveti insanın bütün mizacına ve bünyesine yaydır. Tıpkı renkli bir şeyde rengin yayılması gibi. Tabii sevgi kendi cismani maksatlarına nail olunan sevgidir. Mahbub, sevgili buna ister sevinsin isterse sevinmesin, hiç farketmez. Günümüzde insanların çoğunun sevgisi böyledir. Tabii sevgi iki nevidir: Tabii ve unsuri sevgi. Tabii sevgi kendi zatındandır. Egoist bir sevgidir. Burada seven sevileni ancak onun malı olarak ve lezzet, zevk için sever; sevilenin kendisi için değil.
3- İlahi sevgi: Bu sevgi ise, Allah'ın kullara olan, kullarının da Allah'a olan sevgisidir. Bu sevgi Allah'ın bizlere olan sevgisidir. İlahi aşk, en kudretli tecellisini güzel insan çehresinde gösterir. Fakat bu bakış temiz olmalı, her türlü çirkin ihtiraslardan uzak bulunmalıdır. Gerek mahbubun gerek mahbubenin öyle bir hisle temaşası, ilahi aşka mazhar kılar ve Hakka eriştirir.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.