Gönderi

1923'teki Musa Süreyya Bey'e göre, Türkler evrensel medeniyete Şark müziğinin kendine özgü renklerini katacak, böylelikle müziğimiz evrensel bir rol oynayarak kriz içindeki Batı müziğine de yeni bir soluk getirecekti. Aynı Musa Süreyya Bey, bir iki yıl sonra "Türk musikisi yoktur." diyecek ve onun yazısını takiben Türk müziği aleyhine son derece sert bir basın kampanyası başlayacaktı. Öyle ki bu kampanya sırasında "Şark musikisi veya Türk musikisi namıyla bir şeyin" olmadığı, bu musikinin "ibtidai insanların, Afrika vahşilerinin (!) nağmesi" olarak nefret edilmeyi hak ettiği, "mutfak paçavrasından başka bir şey" olmadığı, "otomobil devrinde bir kağnı arabası"na benzeyen bu müziği "başı ağrımadan dinleyenlerin kafasının balkabağından yapılmış olması" gerektiği gibi hakaretamiz görüşler gazete sayfalarını doldurdu.
·
91 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.