Gönderi

Zaman onu bırakmamıştı oysa. Yüzüne, sırtına, omuzlarına her gün yeni bir şey eklenirken, hatıralarından da her gün bir şey eksildi Mücellâ'nın. Her şey öyle uzakta kalmıştı ki Mücellâ ne zaman, sahi en son ne zaman o duyguyu hissetmişti? Hani bir ilkbahar sabahı insanı aniden uyandıran ve aydınlıklar içinde bırakan o yaşama sevinci? Sabahın köründe insanı bahçeye fırlatan kuvvet? Mavi bir mineyle, duvarın üzerinde açmış aslanağzı ya da beyaz limon çiçeğiyle burun buruna geldiğinde Mücellâ'ya yaşadığını hissettiren şey?
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.