Gönderi

Yeni bir tüketici ahlakı oluşturuldu; Evin var saygınsın! Araban var saygınsın! Kredi kartın kadar saygınsın! Cep telefonunun markası kadar saygınsın! Tüketim-marka çılgınlığı Müslümanları da derinden etkiledi. Mücahit, müteahhit olurken; tek lokma tek hırka anlayışı lüks yaşama dönüştü. Bir dönem hep karşı çıktıkları modern hayat, artık pazarladıklarıydı! Tek istekleri vardı, para kazanmak! Bu nedenle dillerinden düşürmedikleri 'inşaat ya resulullah' oldu! Sürekli tarım alanlarını yok edip rant alanları açan spekülatif konut sektörünün simgesi TOKİ kabeleriydi artık! Havuzlu sitelerden daire almak için kültürel değerlerini askıya aldılar. Sadece yeşile düşmanlık etmediler. Dillerinden düşürmedikleri Osmanlıya en büyük kötülüğü yaptılar; Osmanlı mimari geleneğini yok ettiler. Geleneksel Osmanlı-Türk evlerini yıkıp talan ettiler. Ucube binalar dikerek tüm şehirleri, semtleri birbirine benzettiler. Neymiş, öğrencinin Osmanlı mezar taşını okuması gerekiyormuş, okullara Osmanlıca dersi koydular! Güzel. Peki, öğrenci Osmanlının ahşap binalarını/mimarisini nerede görecek? Avrupadan farklı ahşağ karkası olan hımış türünü nasıl öğrenecek? Dolma direği nedir gidip görebilecek mi? Hepsini biçtiler. Onlar için ahşap ev, köhne yapılardı! Kentsel dönüşüm rantçılığıyla tarihi mimariyi yok ettiler. Mahalle kültürünü betonlara gömerek toplumsal değerleri çürüttüler. İnsan kimliğini salt tüketime göre biçimlendirdiler. Bu sebeple Türk tarımının katili olmaları hiç şaşırtıcı değil...
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.