Halkı açlığa terk etmek ve üretim dışına itmek, aslında kendi halkına terör uygulamaktan başka bir anlam taşımaz. Yani halk açlık
terörü ile baş başa kalmaktadır. Toplum, dilenci bir toplum haline dönüştürülerek ve sadaka ile geçimini sağlamaya zorlanarak iftar
çadırlarında günübirlik karnını doyurma durumuna düşürülmekteyse, düşünme ekseninden kaydırılmış olmaktadır. Dini irtica, Ramazan gibi kutsal değerler de kullanılarak, tüm ülke genelinde iftar çadırlarına sokulmuş ise, emperyalizmin ılımlı İslam baskılaması
altına alınmış ve bu yaşam biçiminin eylemli hale dönüştürüldüğü
kabul görmüş demektir. Ülke, laik bir ülke konumundan fiilen çıkarılmak üzeredir.