Gönderi

Mantık açısından bakınca Fransız laisizmi Müslüman bir topluma uygulanamazdı. Dinin kişiye özel olduğu ilkesi İslam tarihi açısından tutarlı değildir. Kuran yalnızca ahlâk ilkelerinin toplamı değil, aynı zamanda, Hz. Muhammed’in yarattığı devletin, medeni hukuku ve ceza hukukuyla anayasasıdır. Kuran’la birlikte peygamberin söz ve eylemleri (sünnet), toplumsal ve bireysel davranış biçimlerinin ayrıntılarını açıklayarak Müslümanlığın temelini oluşturur. Açık kafalı din düşünürleri kutsal yasaları farklı yorumlayabilir ve açıklayabilir, ama bunların geçerliliğini yadsımak, bir Müslüman için devrimci bir harekettir. Atatürk, 1924 yılında hilafeti kaldırdıktan sonra işte bunu yaptı. Yayıncısı Falih Rıfkı Atay, Kemalizm’i İslamiyet’in reformu olarak tanımlarken, dinin ibadet kuralları dışındaki bütün kurallarını iptal eden bir reform olduğunu söylemişti. Gerçekten de uygulamada böyle oldu. Türk Müslümanları ibadetlerini sürdürdüler ve Mustafa Kemal ne en yakın dostlarının ne de halkın özel ibadetlerine karıştı. Büyük kent topluluğu liderinden örnek aldı ve bir süre için dindarlık köhne bir görüş olarak kabul edildi ve camiler boşaldı. Bu geçici bir olguydu, ama aynı zamanda ağır ağır ilerleyen organik dünyevileşmenin habercisiydi. Dinin özel bir seçim olduğu görüşünün kabul görmesine, devletin toplum davranışlarını düzenlemek için laik yasalar getirmesi de yardımcı oldu. Sonuç olarak, kuramca mantıksız, ama uygulamada geçerli olan “laikliğin içinde İslam” diye tanımlanabilecek yeni bir biçim zaman içinde ortaya çıktı. Ne var ki, Atatürk kendini hiçbir zaman bir din devrimcisi olarak görmedi. Akılcılık taraflısıydı ve en azından 1924’ten sonra yayınlanmasını desteklediği kitaplar materyalist ve determinist ideolojileri destekliyordu. İslam’da reform yapmak yolunda bir girişimden 1928’de derhal vazgeçildi. Atatürk’ün çevresindeki yaygın görüş, İslam’da yapılacak bir reformun, kuru bir dalı aşılamak kadar yararsız olduğu yönündeydi.
Sayfa 609Kitabı okudu
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.