Gönderi

Aron ansızın dağıldı. "Buradan gitmek istiyorum. Pis bir kasaba burası." "Hayır, değil. Her yerden farksız." "Ben buraya ait değilim. Keşke hiç gelmeseydik buraya. Derdim ne, ben de bilmiyorum. Gitmek istiyorum." Sesi yükselerek feryada dönüştü. Lee onu teselli etmek için kolunu geniş omuzlarına doladı. "Büyüyorsun. O yüzdendir belki," dedi usulca. "Bazen bana öyle geliyor ki, dünya en çok o zaman sınıyor bizi; biz de içe dönüyoruz, kendimizi dehşetle izliyoruz. Bununla da kalmıyor. Herkesin ruhumuzu okuduğunu sanıyoruz. O zaman pislik çok pis oluyor, saflık pırıl pırıl bembeyaz. Geçecek Aron. Biraz bekle, geçecek. Söylediğim sana pek teselli olmuyor, çünkü inanmıyorsun, ama başka bir şey gelmez elimden. Hiçbir şeyin sana şu anda göründüğü kadar iyi de kötü de olmadığına inanmaya çalış..."
Sayfa 525Kitabı okudu
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.