''..Çok ilginç değil mi.? Güçsüz olan bir araya gelerek, asli olan mekanizmayı darmadağın ediyor.
Milli irade denilen şey, birkaç kanaat önderinin, kendi arkasına taktığı ve iradelerini kendisine tahvil etmiş olduğu kitleye, ne derse o'dur. Çünkü bu geniş kitle zaten, bir hayata irade koyamamış olan bireylerden oluşmaktadır. Hayata, kendi kendine irade koyan birey, cemiyetleşme, cemaatleşme işine girmez, kendi, her türlü kararını alır.
Bak meselâ: Sol partiler çok çabuk dağılır, saçılırlar. Niye.? Herkes kendi aklına göre karar verir çünkü.
Ama sağ partiler, her zaman, lidere göre hiza alırlar. Kendi iradeleri, her zaman daha kaygıyla doludur ve bu yüzden de kendilerine bir, fikri, duygusal, kimliksel önder seçmiştir ve o ne tarafa yönlenirse, o da o tarafa yönlenir.
O yüzden bu süreç bize, milli iradenin, milli irade olmadığını anlatır.''
*
''Kişi, dünyanın, zorunlu olarak içerisindedir ve kendi, dışarı çıkarıldığında, dünya eksik kalır. Dolayısıyla, ben'in kurgulanması, zorunlu olarak bir yanılsamadır.
Ben, kendisini, içerik olarak algılamakta mahirdir, dışarıyı, biçim olarak algılamakta mahirdir. Bu yüzden, şöyle bir noktaya geliyor: Kendi içeriği, çok güçlü olmayan her özne, başkasının biçimsel güçlülüklerine göre, kendinden ona içerik atıyor ve bunu ''samimiyet'' ''kimlikdaşlık'' olarak içeriklendiriyor. Bu yüzden bu dönemde samimiymiş gibi görünen, başkalarının duygularını anlarmış gibi görünen biçimler, yani, imajlar üretmek ön plana çıkıyor.
Sosyal medyayı düşünelim: Twitter (X) ''öyle düşünüyormuş gibi'' yapanların; İnstagram da ''öyle görünüyormuş gibi'' yapanların simgeleştiği, avatarlaştığı yerler.''
*
#Avangart #İradeVePopülizm #YanlışOkumalar #YalınAlpay
*
youtube.com/watch?v=-7FELqu...
*
Yalın Alpay
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.