İkinci Harekât ve Oy Hesabı
Müdahale, yurt çapında büyük bir sevinçle karşılanmış, ülkücü gençler kan bağışı için hastanelerde, gönüllü gitmek için askerlik şubelerinde kuyruk oluşturmuşlardı. Millet, topyekûn millî bir seferberlik hâlindeydi. Çiftçiler, traktörleriyle tarlalarından topladıkları meyve ve sebzeleri askerler için Mersin limanına taşıyor, bütün yurtta geceleri karartma yapılıyordu. Kıbrıs'a yapılan askerî müdahale kısa zamanda BM tarafından (23 Temmuz günü saat 17 itibarıyla) üç gün sonra durdurulmuştu. Asker, çok dar bir çevreye sıkışmıştı. Rumlar, bir taraftan Türk köylerinde katliamlar yapıyordu. Dünya basını Kıbrıs'taydı. Bu arada Türkiye'den de gazeteciler gitmişti. O günlerde yayınlanan Sabah gazetesinin Ankara bürosu müdürü ve gazetemiz yazarı Yücel Hacaloğlu da Kıbrıs'a gitmişti. İçlerinde Yücel Hacaloğlu'nun da bulunduğu on Türk gazeteci Rum çeteler tarafından esir alınmış, Adem Yavuz isimli gazeteci de şehit edilmişti. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin statüsü gereği Türkiye, Yunanistan ve İngiltere garantör devletlerdi. Yapılan bu Yunan darbesi ile ve bir oldubitti ile Kıbrıs, Yunanistan'a bağlanmak istenmişti. Türk müdahalesi bunu önledi ama yapılan görüşmelerden bir netice alınamadı ve 14 Ağustos günü İkinci Kıbrıs Harekâtı başladı.
İkinci harekâtın (14.08.1974) ilk günüydü. Matbaada Kıbrıs'ta Rumlara esir düştükten sonra kurtulan gazeteci ve yazarımız Yücel Hacaloğlu da vardı. 9 Ağustos günü Hürriyet gazetesinde yayınlanan haritayı göstererek, bu hatta kadar gideceğiz ve harp üç gün sürecek dedi.
Ben kiminle anlaştık, karşılığında ne vereceğiz dediğimde Yücel Hacaloğlu: "ABD'nin müsaadesi ile ve karşılığında Kıbrıs'ta üs vereceğiz,” dedi. İkinci harekât hakikaten üç gün sürdü. Bu süre zarfında Türk Ordusu da belirlenen hedeflere ulaştı ve Atilla Hattı'nı çizdi. Askerî başarılar yurtta büyük sevinçlere vesile oldu. Millî birlik ve beraberliğimiz perçinlendi. Türkiye 1939'da Hatay'ın ana vatana katılmasından sonra ilk defa sınırları dışında harp ediyor ve toprak kazanıyordu. Sol basın süratle “Kıbrıs Fatihi: Ecevit” sloganını işlemeye başladı. CHP ve Bülent Ecevit de bu askerî başarıyı diplomatik alanda neticelendirmeden oya tahvil etmek istedi ve Eylül ayından itibaren erken seçim istemeye başladı. Ecevit'in ve CHP'nin bu arzusu kabul görmedi. Bu defa Ecevit 17 Kasım 1974'te de başbakanlık görevinden istifa etti ve Türkiye'yi yeniden seçime zorlamaya başladı. Kıbrıs Askerî Harekâtı'nın akabinde ABD tarafından uygulanan askerî ve ekonomik ambargo, Türk ekonomisinin bozulmasına sebep oldu. Türkiye, o günden sonra ihtiyacı olan bazı askerî araç ve gereci ikinci elden daha pahalıya almak zorunda kaldı. Ambargo neticeleri daha sonraki yıllarda kendisini göstermiş ve sebep sadece bu değildir ama Türkiye 30 yıl mücadele etmek için uğraşacağı yeni bir canavarla karşılaşmıştır: Enflasyon canavarı.
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.