Gönderi

"Uyan Eowyn, Rohan'ın Hanımı!" dedi Aragorn bir kez daha;
kızın sağ elini eline aldığında can gelerek ısındığını fark etti. "Uyan! Gölge gitti ve bütün karanlık yıkanıp temizlendi!" Sonra kızın elini Eomer'in eline vererek kızın yanından uzaklaştı. "Seslen ona!" dedi ve sessizce odadan çıktı. "Eowyn, Eowyn!" diye seslendi Eomer gözyaşları arasında. Fakat kız gözlerini açarak dedi ki: "Gömer! Bu ne büyük mutluluk böyle? Çünkü senin öldürülmüş olduğunu söylemişlerdi. Yo, bu sadece rüyamdaki karanlık seslerdi. Ne zamandır rüya soruyorum?" "Çok uzun süre değil kızkardeşim," dedi Eomer. "Ama daha fazla düşünme bu konuda!" "Garip bir şekilde yorgunum," dedi Eowyn. "Biraz dinlenmem gerek. Fakat söyle bana Yurt'un Hükümdarı'na ne oldu? Heyhat! Bana onun da bir rüya olduğunu söyleme; çünkü öyle olmadığını biliyorum. Tıpkı önceden sezmiş olduğu gibi öldü." "Öldü," dedi Eomer, "ama bana, onun için kızından da kıymetli olan Eowyn'e veda etmemi söyledi. Artık Gondor'un Hisar'ında büyük bir gururla yatıyor." "Bu keder verici," dedi kız. "Yine de, Eorl Hanedanı'nın herhangi bir çoban sülalesinden daha az bir şerefle çöküp gidecekmiş gibi göründüğü o karanlık günlerde umut etmeye bile cüret edemediğim kadar güzel. Peki ya kralın silahtan Buçukluk'a ne oldu? Eomer onu Atçanyurt silahşoru yap, bunu hak ediyor!" "O da bu Ev'de, yakınlarda bir yerde yatıyor, şimdi ona gideceğim," dedi Gandalf. "Eomer bir süre burada kalacak. Fakat henüz tamamen iyileşmeden savaştan ve düşmanlardan konuşmayın. Yeniden sıhhat ve ümit içinde uyanmış olman ne büyük bir mutluluk yiğit hamm!"
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.