Risâletin (peygamber gönderme) esası, rasul gönderenin kelâmını tebliğ etmektir. Kelâmın olmadıiğı yerde resâl neyi tebliğ edecek? Ve onun rasul olduğu nasıl bilinecek? İşte bu yüzden seleften birçoğu, "Kim Allah'ın Mütekellim olduğunu inkâr eder veya Kur'ân'ın Allah'ın kelâmı olmadğını iddia ederse, şüphesiz esası Allah'ın kelâmını tebliğden ibaret olan sadece Muhammed (s.a.v.)'inrisâletini değil, bütün restllerin risâletini inkâr etmiş olur." demiştir. Bu yüzden Resâlullah (s.a.v)'in risâletini inkâr edenler Kur'ân hakkında da "Bu ancak öğretilmiş bir sihir, bir beşer sözünden başka bir sey değildir." (Müddessit, 24-25) demişlerdir. Münkirler burada ancak kendilerine tebliğ edilen ve kendisiyle inzâr edildikleri, kulaklarıyla duydukları Kur'ân'ı kastetmişlerdir. Şu hâlde her kim, Allah Kur'an-ı Kerim vasıtasıyla konuşmamıştır derse, şüphesiz onun bu sözü Kur'ân'ı inkâr edenlerin sözüne benzemiştir. Allah Teâlâ zâlimlerin söyledikleri şeylerden yüce ve münezzehtir.
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.