Gönderi

Herhangi birini yaptığı bir hata sebebi ile yargılayıp hakkında hüküm vermek son derece kolay. İnsan da kolay olana meyyal. Fiilin niçin yapıldığının neredeyse hiç önemi yok. İfa edilmiş olması kâfi. Halbuki bir meseleyi her boyutuyla değerlendirsek büyük ihtimal ilk vardığımız hükme karşı çıkarız. Bu yüzden olsa gerek geleneğimizde, "Kimseyi kendi ölçülerinle yargılama, yapabiliyorsan onları kendi ölçüleriyle yargıla" denir. Fakat bu hiç de kolay değil. Başkalarını anlamak affetmeyi doğurur. İnsan her zaman af yolunu tutmak istemez. Çoğunlukla ceza vermek, intikam almak ister. Böylece kendini o menfur fiilleri yapan kişiden uzaklaştırmış olur. Birini kendi ölçüleriyle değerlendirmek, kişinin kendi geçmişi ile değil karşısın dakinin geçmişiyle olaya bakmayı gerektirir. İşte böyle delik hay bir bakış her şeyi değiştirebilir. İnsanların göründükleri gibi olmadığını anlarız ilkin. Saniyen, bir olayın meydana gelmesinde sadece o kişinin fiillerinin olmadığını bilakis imkânlar düzeneğinin var olduğunu farkederiz. Ve bu düzeneği kişinin kendi çabasıyla meydana getiremeyeceğini. Salisen ise aynı şartlar altında olsak bizim de o fiili işleyebilme potansiyelimizin olduğunu...
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.