ana fikir: düğünlerde içki yasaklanmalıGeçenlerde sahafta geziyorum… bu kitabı gördüm. 60 lira, hasarsız ve sararmamış, dedim alayım bari. Türkçe isminden tanıdık gelmemişti ama aynı kitabı Goodreads’e okunuyor girince fark ettim ki bu goodreads choice 2020 kazananıymış. Dediğin şeyin meali gelir mi derseniz de goodreads her yıl her türden 5-6 kitabı aday yapıp en iyi olanı kullanıcılarına seçtiriyor. Açıkçası son birkaç yıldır takip ediyorum ve seçilen romanların çoğunun çok şaibeli olduğunu bilmeme rağmen kitabın köşesinde duran minik altın yazı sayesinde beklentim daha da arttı.
Ve okudum.
Şimdi daha fazla laf kalabalığı yapmadan incelemeye geçiyorum. (laf kalabalığına devam ediyor)
Öncelikle, kitap alışık olmadığımız bi tarzda, şimdiki zamanda yazılmış. Yapıyordu’nun -du’su yok. Biraz tuhaf geldi, yine de alışıyor insan. Ve çoook fazla pov (point of view) değişimi var, max 10 sayfa birinin düşüncelerini okuyoruz sonra başka birine ışınlanıyoruz. Zaman değişimleri de karmakarışık verilmiş, yok düğün öncesi, düğünden bi saat önce, düğün anı, düğün gecesinden önceki gün falan bi süre sonra onları okumadan direk yazıları okudum, o şekilde de anlaşılıyor şükür.
Konusunu çok basitinden özet geçeyim. Jules adında çalışkan, hırslı, güzel ve mommy issues’a sahip bi kız karakterimiz var. Bir de bu kızın Will diye bi nişanlısı var, bu da aşşırı yakışıklı, bronzlaştırıcı krem kullanan, sarışın bi eleman. Bunların düğününü okuyoruz, ama nası bi düğün…
Will’in eski okulundan arkadaşları, Jules’un kız kardeşi, Jules’un biraz fazla yakın erkek (arada boşluk var) arkadaşı ve onun karısı… daha çook sayardım ama kaçmasın tadı emi.
İçkiler yuvarlanınca, eğlence başlayınca hepsi eski anıları, zamanları anmaya başlıyor ama o anıların hepsi aydınlık ve mutlu değil…
Ayrıca düğünün yapıldığı yerin atmosferi de ilginç. İrlanda kıyılarına yakın minnak bir ada. Daha öncesinde kaçak tarikat üyelerine ev sahipliği yapmış, ve onlar da vahşi bir şekilde orada katledilmişler… öhm, ne diyorduk…
Ee, bizim ortamda içkiler de yuvarlanmaya başlayınca, yavaş yavaş karakterlerimizin dili çözülüyor ve sırlar, eski anılar gün yüzüne çıkıyor. Ama nası bi içme o ya. Az sakin. Düğünden çok 16 yaşındakilerin takıldığı bi partiye benziyordu en sonunda. Belki de çok amerikan gençlik dizisi izledim, ben de bilemiyorum.
Buuu şekilde. Biraz fazla yazdım sanırım, fikrimi söyleyip bitireceğim. Akıcıydı, dram ve entrika biraz netflix yaz dizilerini hatırlattı ama yine de okuması zevkliydi. Ters köşe iyiydi, yani şaşırtıcı ama oha da dedirtmez bence. Bekliyordum böyle bir şey. Bir de çook fazla tesadüf vardı kitapta, yani “eee yuh” dedim sürekli. Şaşırma değil de bıkma anlamında.
Eğer gerilim, entrika, yazın izlenecek netflix gizem-dram dizilerini seviyorsanız beğenirsiniz ya.
Sağlıcakla, kitapla kalın… (bayramınız mübarek olsun :)
