Gönderi

Bazı kokular geçmişimiz demek
(...) geçer sandım ama geçmedi bu koku, efil efil, burnumun ucunda tüttü durdu. Aynı şekilde ertesi gün de tüttü hatta ve ben gitgide hoşlandım bundan. Onu hissettiğimde küçük bir çocuğa dönüşüyordum çünkü. Dönüşünce de, gözle görülmeyen şefkatli bir el uzanıp saçlarımı usul usul okşuyormuş gibi oluyordu. Bir sevinç doluyordu işte o vakit içime, sise benzeyen, tadı uzak kendisi uzak bir sevinç doluyordu ve ben durduğum yerde duramıyordum (...) Ben de gönül rızasıyla teslim olmuştum ona, bir yandan yürüyor, bir yandan da içimden hey Allahım, bu koku öyle güzel tütüyor ki, adım atmaya mecalim olmasa bile herhâlde onun peşinden emekleyerek giderdim diye düşünüyordum.
Sayfa 115 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
·
203 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.