cinnet geçirmek üzereyim
Bu platformda birkaç gündür sık sık Heraklitos, Thales, Parmenides ve spesifik olarak Aristotles ve Platon incelemeleri görüyorum. Hatta bunlara incelemeden ziyade, altı boş ve kaynaktan yoksun eleştiriler de diyebilirim. Açık konuşmak gerekirse insanların fikirlerini özgürce ifade edebilmesi iyi, hoş ancak bu kadar kafasız olabildiklerini görmek
·
2.197 görüntüleme
Hadd-i zatında bu kimselerin ilmini de bilgi birikimini de aşar bu alimler. Öyle Poetika'yı okudum, Aristoteles'i anladım; II. Analitikleri okudum, İbn Sina'yı çözdüm diye bir şey yok. İhtimal dahilinde bile değil.
Bu çağın okurları, ne kadar derin bilgiye vakıf olursa olsun klasikler üzerine yazılan ikincil kaynaklara muhtaçlar. Zannederim bu kimseler muhtaçlıklarından da bihaberler. Haberdar olsalar da, öyle sanıyorum ki, o terminolojiyle, müphem noktalarla, teorik açıklamalarla uğraşacak değiller. Kim kıçını kırıp saatlerce o kapalı metinleri çözmekle uğraşacak? Yüzeysel bir okuma yeterli. İşte, Aristoteles'i çözdüler. Mantığı hatmeylediler. Ne uzattık mevzuyu?
Her şey bir yana, okumalarına da gerek yok zaten. İhtiyaçları yok. Bilginin de sınıfları var nihayetinde. Mertebesine göre okusun herkes, kâfi.
Ulan benim altmış, yetmiş yaşlarındaki hocalarım, profesörlerim bile ömürlerini bunlara adamışlar, bu insanların isimlerini söylemeden önce yanlış bir şey konuşmayalım diye kırk kere düşünürler. Elbette onlar da bizim gibi birer insan ve hepimiz bu gerçeğin bilincindeyiz, ancak emeğe ve sıkı çalışmaya saygı duymak bunu gerektirir. Gece Yarısı Kütüphanesi'ni (aklıma gelen ilk örnek buydu, alınmayın lütfen) incelemiyorsun ki Allah aşkına, o kitabın yazılmasına vesile olan kural kitabını, el kitabını inceliyorsun.
Vallahi billahi canıma tak etti.
aristo’yu en çok eleştirdikleri (!) alan kölelik ve kadınlar hakkındaki düşünceleri. yunan toplumunda kölelik yemek içmek eylemleriyle aynı kulvardaydı. islamcılar bakın batı’nın merkezi felsefe böyle hüüüğğğ diye sürünüyorken adalar feminist tayfası da felsefe insani değildir :D diye bizi felsefeden kopartmaya çalışıyorlar. bunlara laf anlatmak için efor sarfetmenin tenekeye bağırmaktan bir farkı yok. diels o eserleri yazarken ve fragmanları toplarken “tanrı beni bunun için yarattı” diye itiraf ediyor, bizimkiler de aman kölelik canım kölelik türküsünden vazgeçemesin :d
Aristoteles'in "Retorik" eseri üzerine öyle incelemeler var ki; yarım yamalak okuduğu ve hatta düşüncem odur ki; doğru düzgün anlamadan, altında yatan felsefe ve ruhu kavramadan gelişigüzel yazanlar var. Konfüçyüs'a ait olduğu halde Uğur Mumcu'ya ait olduğu sanılan bir cümle bu durumun özeti niteliğinde. "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamaz." der.
Daha Doğu Felsefesi'nden bi'haber olan birinin Batı Felsefesi üzerine okumadan ve kaynak göstermeden eleştiri yapması uygunsuzdur. Çok görmüyorum. Okumadığı halde okuyor gözüken insanların yaptığı işlerde bu kadar olur.
Tavsiyem; dağarcıkları oranında ve temelden başlayarak ilerlemeleri, okumalarıdır.
Felsefeye başlangıç için kaynak önerisi:
— 
Düşünce Tarihi
— 
Orhan Hançerlioğlu
Esere dair incelemem:
— #122154046
Buradaki tüm okuyucuların Aristoteles'in bir eserini yorumlayabilmek için zirvede bir entelektüel birikime sahip olmalarına gerek yok. Bu platform, herkesin okuduğu eseri kendi birikim ve hissiyatı ile yorumlaması üzerine kurulmuş. Yapılan inceleme sizi rahatsiz ederse altına yorum yazar geçersiniz.. Çok da önemsemeye gerek yok bence. Bilimsel makale değil yazılan, okurdaki karşılığı.. Bu kadar takılmayın, akademik birikimlerin sergilendiği yer değil burası ;)
Hanımefendi fark etmediyseniz diye söylüyorum yazımın başında da insanların fikirlerini özgürce belirtmelerinin güzel olduğundan bahsettim zaten. Kimse inanılmaz bir akademik bilgi birikimine sahip olmak zorunda değil, ki olamaz da. Bahsettiğim konu bu birikime sahip olmadan küfür niteliğinde "incelemeler" yapılmasıydı. Bir eseri anlamadan onun sıkıcı, gereksiz ya da "boş" olduğunu iddia edemezsiniz çünkü bu tür görüşler toplum genelinde yanlış bir etki bırakır. Hele toplumsal sürü psikolojilerinden hiç bahsetmeyelim isterseniz. En basitinden yukarıda vermiş olduğum örnekte geçen terim günümüz için muazzam bir değere sahip.
Ayrıca, yazdığım bu yazı illa da filozofların eserleri için geçerli değil, herhangi bir edebi ya da sanatsal eser için de geçerli olabilir. Sizin de belirttiğiniz gibi burası da benim profilim ve ben de alanım olan bir konuda kendi fikirlerimi belirtiyorum. Siz bahsettiğim kategoriye düşmüyorsanız umursamanıza da gerek yok çünkü muhattabım siz değilsinizdir zaten. Ha ola ki öylesiniz, konuyu daha derin bir nizamda tartışmaya da açığım.
Fikirlerinizi belirttiğiniz için teşekkür ederim. Saygılar.
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.