karşımda beni incitmemeye çalışan, bir an sigara
paketini gizleme telaşına kapılacak denli saygılı,
hiçbir şeyi, tanrım!, hiçbir şeyi unutmamış bir
delikanlı vardı.
-chopin çalayım sana, dedi, gülümsedi.
bütün gece hep gülümsedi küçük chopin, efsane çocuk!
bense saatlerce piyanonun başında, ayakta onu seyrettim.
ardından hoşça kal diyemeyeceğim uzay'ı orada bırakıp,
o'na görünmeden ortalıktan kayboldum.
param yoktu. 3 ağustos 1987 pazartesi gecesi,
bebek'ten teşvikiye'ye ağlayarak yürüdüm.
uzay! bana asla ihanet etmedi. o'nu görmemeliydim.