Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

128 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Büyük olasılıkla bir daha Yusuf Atılgan okumayacağım. Anayurt Oteli benim için Yusuf Atılgan'ın kitabı olmaktan çok Ömer Kavur'un 80'lerde çektiği ve çok da beğenilen filmiydi. Tabii filmin kitaba kıyasla oldukça sansürlü olduğunu söyleyebiliriz. Filmdeki karanlık atmosfer meğerse kitabın ışıklandırılmış haliymiş, zira kitabı okurken hakikaten bunalıma girdim ve bitirmek için acele ettim, kitapta Zebercet çok çok daha soğuk ve bence ürkütücü birisi. Doğru bir gün de değildi belki bu kitabı okumak için, bilmiyorum, keşke okumasaydım açıkçası. Hiç kimsenin iç dünyasının böylesine bozulmuşluğuna, çürümüşlüğüne tanık olmak istemiyorum. Kitabın üslûbu hakkında ise bilinç akışı tekniğinin kullanıldığı kısımları düşünerek özellikle başlarda oldukça ilginç olduğunu ve iyi bir etki bıraktığını düşündümse de kitabın ortasından itibaren yazarın ne yapacağına karar verememiş bir şekilde yazdığını, bunun bir karmaşa yarattığını, bu karmaşanın zebercet'in dağılmış ruh haline uyduğunu düşündüm, ama bende antipati yarattı açıkçası. Kitaba haksızlık etmiş olabilirim, Anayurt Oteli ne de olsa bu ülkenin en iyi eserlerinden birisi olarak kabul ediliyor. Belki bazı eserleri gerçekten doğru zamanda okumak gerekiyordur. Hepinize iyi okumalar.
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202329,8bin okunma
··
157 görüntüleme
Metin T. okurunun profil resmi
Sevgili Cem, kitabın yarattığı kapkara atmosferi hissettiğimde, bunu nasıl başardığını düşündüm yazarın. Aylak Adam'da da çok başarılı bir şekilde hissettiriyordu kahramanın ruh halini. Bilinç akışı kullanıyor ya, ondan olmalı diye düşündüm. İyi de her iki romanda da anlatıcı 3. tekil şahıstı ki? Bilinç akışının kullanıldığı eserlerin hemen hepsinde anlatıcı 1. tekil şahıs olmaz mı? Ben öyle görmüştüm öyle okumuştum onca yıl. Aylak Adam'da fark ettim önce, bilinç akışını yapan anlatıcıydı. Bunu tabii ki sonradan, ikinci okuma zamanlarımda fark ettim. İşin garibi ilk okuma zamanlarımda beni rahatsız edici bir şeyler hissetsem (üslup olarak) mutlaka anlayacağımı düşündüm.. Anlamamıştım zira. İkinci okumamda fark ettim ki, kulak tırmalayan bir şey yoktu üslupta. İlk okumamda fark etmemem bundandı işte. Kelimenin tam manasıyla şok oldum. Modern roman diliydi ya bilinç akışı, ve 1. tekil şahıs anlatıcıydı, 3. tekil şahıs tanrısal anlatıcıda da olabliliyormuş ve ben romanın ahenginden bunu fark etmemiştim. Belki de başkaca da romanlar vardı bu tarzda yazılan. Ahengi romanların, fark ettirmemişti bunu bana. İnanılmaz yaratıcı buldum. Anayurt Oteli'nde 1. tekil şahıs doğrudan cevap yerine aklından geçenleri veriyordu. Bir bilinç akışı olarak. Sonra kısacık cevabı geliyordu. Bir de anlatıcı 3. tekil şahıs da anlatımını aynı şekilde yapıyordu. Duyguyu o kadar yoğun veriyordu ki, okur karalar bağlıyordu. Kaçacak yer bırakmıyordu yazar. Bir yandan kahraman, bir yandan anlatıcı. Her ikisi de bilinçten geçenleri kusuyordu. Temiyle alakalı romanın, okura kalmış görüşü. Bu anlamda senin yazdıklarını anlayabiliyorum elbette. Ama sana bırakıyorum. Bana kalırsa modern edebiyatın bir devi de YA'dır. Modern edebiyat YA'dan sonra bitmiş olmalı Türkçe yazılan romanlarda. Tabii bu benim fikrim. Kalemine sağlık.
Cem okurunun profil resmi
Sevgili Metin hocam demek ki hem kahraman hem anlatıcı bizleri resmen dövüyor. Bu kadar bunalmamızın sebebi bu olsa gerek. Çok ilginç ve güzel bir yorum yaptınız. Bu arada düşünüyorum ve YA kimdir bulamıyorum...
9 sonraki yanıtı göster
Nesrin A. okurunun profil resmi
Aylak Adam'ı okuyun lütfen. Anayurt Oteli'ni ilk okumak gibi bir hataya (kitabı sevenlerin affına sığınarak) ben de düştüm. Zebercet benim de kabusum oldu, zaten Yusuf Atılgan'ın amacının edebiyat tarihinde unutulmaz bir karakter yaratmak olduğunu okumuştum. İsmiyle cismiyle evlerden ırak çürümüş bir adam.
Cem okurunun profil resmi
Başarmış gerçekten, değil mi? Aylak Adam da çok bilinen bir diğer eseri yazarın. İleride okumak üzere bir kenara not ediyorum. Teşekkür ederim.:)
Oblomov okurunun profil resmi
Bu eseri okurken bende sizle aynı şeyleri hissettim. Çok zorlandım okurken. Ama Aylak Adam'ı okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.
Cem okurunun profil resmi
Sizden de aynı öneri geldi, okuyacağım:) Sizi görmek güzel bu arada. Az önce kendimi dayanamayıp ikinci pudingi yediğim için kınıyordum... beni siz anlarsınız ancak:)
8 sonraki yanıtı göster
yusuf ADMIŞ okurunun profil resmi
Rogojin Hocam, Anayurt Oteli gerçekten de psikolojik olarak okuru aşırı derecede zorlayan bir eserdir. Yusuf Atılgan'ı severim.. İlk olarak Aylak Adam okunmalı Atılgan'ın eserlerinden.. Ki, en beğenilen eseri de budur. Şahsen benim veya kitabı beğenen okurlar, (öyle sanıyorum ki onlar da benimle hemfikir) Zebercet'in içinde olduğu psikolojik durumu (rahatsızlığı), bu kadar ustaca yansıtmış olmasıdır. Bu eseri, belli bir yaş olgunluğuna erişmiş insanların okuması (hatta onların da dikkatli olması) gerekir.
Cem okurunun profil resmi
edebi olarak kavrayamamış olsam da hissiyatını almışım diyebiliriz. teşekkür ederim. işin ilginci yazıyı beğenenler arasında sizi görünce yorum yazacağınızı hissettim, yazmanızı bekliyordum..ilginç..
4 sonraki yanıtı göster
Ülkünur Söğüt okurunun profil resmi
Aylak Adam'ın birazını okudum önceden ama Anayurt Oteli'ni okumamıştım. Baya merak uyandırdı şuan. Bu yorumlardan ve incelemeden sonra.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.