"Tütünümü, anahtarımı aldım, evden tam çıkıyorum, bir şeyin eksik olduğunu, eksik olanın ruhum olduğunu fark ettim. Önemsemedim."
"Allah ruh güzelliği versin." dedi bir tarafım.
"Bir şey içime oturmuş kalmıştı. Yok olmak, toz olmak istiyordum. Varlığım orada olmamalıydı. Gelip beni alsalardı. Uzaydan ya da bir yerlerden gelselerdi. Sessiz sedasız kaybolsaydım. Yerime Kız Kulesi'ni bıraksalardı. Ne alâkaysa?"
"Öylece oturduk. Çok bilinmeyenli bu sorunun yanıtını aradık. Hayat bizi yalancı çıkarana dek, bulduğumuz cevapları doğru sanırdık."