KAFES..
Merhaba değerli inceleme okuyucuları.. Bir Tarık Tufan rüzgarı ile daha başımın dönmesi geçmeden inceleme yazmak için klavyenin başına geçtim.. nitekim telefondan inceleme yazınca başıma gelen imla hataları pahalıya patlıyor :) ve ben bu incelemenin körün taşı gibi çaatt diye vurulan bir kuş gibi kazaya kurban gitmesine gönlüm razı olmadı :)
Error uyarısı vermek adına kendimi feda ederek okuduğum iki kitap ve akabindeki iki incelemeyi okuyanlar bilirler ne kadar yaralı olduğumu.. tıpkı kanadı kırık bir kuş gibi Tarık Tufan ın o merhamet dolu kitabına sığınarak yaraları sardık biraz sanki..
Mutlu biten bir son ve verilen anlı şanlı bir 10 puan beni kendime getirdi gerçekten..
Kitaba gelirsek, adından da belli olduğu üzere ve hatta yazarın başlarken kendinin de dediği üzere kendini hikaye kahramanıymış gibi anlatmanın serin sularında Tarık Tufan dökmüş bize içini..
2004 de yayınlanan ilk baskıda 31 yaşındaymış Tarık Tufan.. kitabın içindeyse 26 yaşında bir delikanlı var.. hatta soruyor bir yerde ''26 YAŞINDA OLMAK SİZE NE İFADE EDİYOR'' diye.. çok hoş sorulardı.. ve beni o yaşlarıma geri döndürdü.. o yaşlarımda neler yaptığımı anlatamayacağım tabi sizlere ama bu kadar derin şeyler ne hissediyor ne de düşünüyordum diye özetleyebilirim kısaca..
İmrendim..
Neden derseniz hassas ve taşlaşmamış bir yürek öyle kolay kolay bulunacak bir şey değildir de ondan.. ve hayattaki en değerli şeydir.. ve ne acıdır ki biz bazen o yüreklerin hiç de kıymetini bilmeden ya da fark etmeden ya da umursamadan günlük hayatların tamamen TIRT hengamesi içinde yanlarından geçip gidiyoruz.. o sıcak duyguları nelere feda ediyoruz nelere..
Kapakta iki tane kafes ve uçan kuşlar var.. ve o naif genç de kafes yapan bir yerde huzur buluyor kitapta en sonunda.. benim aslında bahsetmek istediğim başka bir konu var .. KUŞ ve KAFES kavramları..Normal hayatta çok sık kullandığımız kelimeler aslında..
Bir çok da manalara geliyor.. Artık siz en çok ne manalarını kullanıyorsunuz ya da hayatınızda neye tekabül ediyor bilmiyorum tabi :)
KAFESLEMEK..
KUŞUN KAFESE GİRMESİ
KUŞUN KAFESTEN KAÇMASI
VS VS
Benim şimdilik aklıma bunlar geldi açıkçası.. Kuş ve kafes mevzularına çok uzak olduğum için literatürümde zayıf kaldı muhtemelen..Ama bir gerçek var ki kuş beslemek ve balık beslemek konusunda erkekleri bir türlü anlamadım şimdiye kadar..etrafta bunun manyaklık derecesinde olduğu erkekleri gördükçe de inanın tez konusu bile olmalı diye düşünüyorum :)
Kitabı okurken yakın bir zamanda evlenen işyerimden bir arkadaşımın nikah şekeri babında kafesin içinde iki kuş şeklindeki küçük oyuncağı da masamda ara baktığım bir figür oldu açıkçası.. o kafesteki kuş için Allahım ne espriler döndü anlatamam.. bayan olan arkadaş gözleri çakmak çakmak olmuş vaziyette '' kuşun biri kafesin dışındaydı, hayır o da içinde olacak diye direttim ona göre hazırlattım onları '' diye anlatmıştı :)) oyuncak bile olsa Allahtan kafesin kapağı açılıyor da erkekler bi rahat nefes aldı :) oyuncak kafesten bile rahatsız oldular düşünün.. Şimdi oyuncak bir kafes için bile bunu düşünen erkekler, kadınlar için o kadar rahat ve normalmiş gibi algılıyorlar ki bu kafese girme mevzunu.. GARİP :)
Tarık Tufan bu kafes konusunu o kadar çok yönlü anlatmış ki .. hikayenin içinde kaybolurken çok da fark etmeyebiliyorsunuz.. Şöyle bir baktığınızda kafese giren o kadar çok şey var ki.. Kanatlanıp uçamayan beden kafesinde olan bir ruh, işyerinde manyak manyak gelişim kitaplarıyla çalışmaya çalışan günümüz insanı, sevmeden yapılan bir evlilikteki o kafesin içindeki iki kişi, ailesinin itibarının gölgesinde kalan ve bu kafesten işleri batırarak çıkan bir baba... vs. vs..
Daha da anlatmayayım isterseniz.. okuyun efendim.. kendi kafeslerimizin farkına vararak hem de..okuyun..