İncelemenizin çoğu kısmına katılıyorum. Benim de beklentimin altında çıkmıştı. Üstelik "Sineklerin Tanrısı" adı bana göre çok daha girift, çok daha varoluşsal bir başlık gibi. Bu kitap için harcandığını düşünüyorum. Yazar, dünya üzerindeki toplum ve insan tiplerinden seçmeler yaparak bir adada minyatür bir dünya yaratmış tamam, ama olayların psikolojik tahlillere çok az yer verilerek işlenmesi kitabı biraz yavan kılmış. Adanın mekân olarak kullanımı edebiyatta önemlidir. İnanılmaz anlamlar barındıran bir metafordur. Yazarın ada kavramını da hakkıyla işlediğini düşünmüyorum. Bilmem siz ne düşünüyorsunuz?