Gönderi

376 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
"İnsan yandığı vakit yürek gövdenin içinde değildir de gövde yüreğin içindedir belki." İçinizi derin derin kanatan kitaplar olur ya hani tek cümle yazsanız ya da yorum yapmaya kalktığınızda tam ağzınızı açacakken gözlerinizden bulutlar geçer nemini bırakarak sonra sızlar burnunuzun direği, kitap boyunca içinize attıklarınız gözyaşı oluverir de taşar artık, çünkü taşıyamaz bunca yükü. İşte öyle bir şey Heba, akıldan çıkmayacak kadar derin, incitici, darmaduman eden bir kitap. Kitap aslında bizleri gerçeklerle yüz yüze getiriyor, içimizdeki Polyanna 'lardan sıyrılıp da hayatın cümbüş perdesinin ardındaki gerçekleri görmemizi sağlıyor belki de. Değişen değerlerimizi, zorlu askerlik yıllarını, ülkemizde olan terör eylemlerinin ne hayatlar bitirdiğini, dedikoduları, çıkarcı insanların türeyişini... Büyük şehirlerde yaşayan birçok insanın hayalidir küçük bir köye yerleşmek, yeşilliklerin, kuş cıvıltılarının arasında kalan ömrünü geçirmek Ziya da öyle yapıyor, asker arkadaşı Kenan 'ın anlata anlata bitiremediği Yazıköy' de bir bağ evine taşınıyor. Hayatı farklı olacak sanıyordu Kenan gibi, Kenan yaşlılığını hep rüyalarında gören adam. Kitabın konusu hakkında fazla bilgi vermek istemiyorum, çünkü ne yazsam ya küfredecekmiş gibi ya da kitabın sonunu söyleyecekmiş gibi hissediyorum, küfür edebimi aşar, spoiler da sizlerin sevdiği bir şey değil o yüzden susuyorum. En sevdiğim Neşet Ertaş türküsü der ki : "Ah yalan dünya, yalandan yüzüme gülen dünya..." Bunca boş ve yalan olduğu söylenen, Sultan Süleyman'a kalmayan dünyada neden ki bunca çıkar çatışması, bunca insafsızlık? Aynı türküde bir de şunu der Neşet Ertaş : "Dünyayı gönlümce olacak sandım." Gönlümüzce olamayan dünyada ya 'payımıza düşen hikayeyi parlatmaya çalışacağız ya da kaderimizle iyi geçinmeye çalışacağız.' Ruhumuza damlatılan insaniyeti her daim yaşatarak kaderimizle iyi geçinmeye çalışabilsek güzel olacak dünya, yaşanılır bir yer olacak belki de. O zaman haberleri izlerken yüreğimiz sıkışmayacak, saçma TV dizilerindeki komik olmayan sahnelere zorla gülmeyeceğiz, kendimiz mutlu olmayı becerebilirsek mutluluk satın almaya çalışmayacağız belki. Hasan Ali...  Okuduğum üçüncü kitabı tüm külliyatını okumak da nasip olur inşallah. Yazar bizi kırıyor, üzüyor, sinirlendiriyor, ağlatıyor da. Tokat atıyor bazı olaylarda ama bizlere hala küçük bir kuşu öldürdüğünde vicdan azabı çeken insanların var olduğunu da hatırlatıyor. Sigara içerken yanlışlıkla karınca yuvasına üfleyen adamın karıncalara zarar gelip gelmediğini kontrol etmesini anlatıyor nazlı nazlı... "Zor koşullar altında insan kalmaya çalışan" insanların var olduğunu hatırlatıyor bizlere Toptaş...
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,611 okunma
·
11 görüntüleme
Meltek okurunun profil resmi
Sevgili Toptaş, Sait Faik hikâyelerini sevdiğinden bahsediyordu yanılmıyorsam Harfler ve Notalar'da. Öyle küçük noktalara dikkat çekmesi, dediğiniz gibi küçük bir kuşu öldürdüğünde vicdan azabı çeken insanların varlığını hatırlatması bana neden Sait Faik sevdiğini anlatıyor gibi geliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.